Aydınlanmacılık Hareketi’nin Tarihsel Alt Yapısı

Ortaçağ’a hâkim olan skolastik düşüncenin çöküşe geçmesiyle artık yeni bir çağ oluşmaya başlamıştı. Ptolemaios’tan itibaren dünyanın evrenin merkezinde olduğu görüşü kabul edilmiş ve bu görüşle birlikte, Aristo mantığı ve Hıristiyanlığın öğretileriyle oluşan bu düşünsel yapı, teknik gelişimin getirileriyle birlikte şüphe duyulan ve eleştirilen bir yapı olmaya başlamıştı. Dünya merkezli bir sistem yerine güneş merkezli sistemler önerilmesiyle birlikte yeni dinsel tartışmalar da ortaya çıkmaya başlamıştı. Aydınlanmacılık Hareketi’nin ortaya çıkışını sağlayan Rönesans, Reform ve Bilimin Yükselişi yavaş yavaş mevcut olan statükonun düşünsel yapısındaki tutarsızlıkları ortaya çıkararak onun geçerliliğine son verdi. Merkezi değerlerin değişimi için Aydınlamacılık Hareketi’nin gelişimine imkân sağlandı. Artık her şeyin kendisi için Tanrı tarafından yaratıldığını düşünen Ortaçağ insanı hayal kırıklığına uğramış, her şeyden şüphe eder hale gelmişti. Bu esnada insan şüphe etmeyeceğini düşündüğü tek şey olan, akla sarıldı.

Devamını Oku

Reform Hareketi

            Yeniden biçimlenmiş veya yeni nizam anlamına gelen Reform[1], Rönesans’ın içerisinde yer alan dinsel bir akımdır. Alman papaz Martin Luther’in (1483-1576), 1517 yılında Württemberg Kilise’sinin kapısına astığı, Katolik Kilisesi’ne karşı protestosundan dolayı Protestanlık adını alan bu akım, gerçekte ise genel düşünceyi dile getiriyordu. Katolik Kilisesi, Rönesans’ın getirdiği yeniden doğuş düşüncesine uymayacak kadar donmuş ve bozulmuştu. […]

Devamını Oku

Aydınlanmacılık Nedir?

Aydınlanma düşüncesinin gerçek doğası ve sınırlarının belli bir öğretide, aksiyom ya da teoride gösterilmesi mümkün değildir. Bu ancak şüphe edilip araştırılırken, değişim yaşanırken geçen süreçte görülebilir. Avrupa tarihinde belirli bir dönemi ve bu dönemde yaşanan bir hareketi betimlemesi bakımından “Aydınlanma” yerine “Aydınlanmacı” teriminin kullanılması daha uygun olacaktır. Çünkü Aydınlanma kavramı bütün zamanları kapsayan ve tüm konuları içine alacak şekilde genişletilebilir esnek yapıya sahip olmakla birlikte kendinde öznesini barındırmayan bir kavramdır. Oysa atıf, XVIII. yüzyıl Avrupası’na damgasını vurmuş toplumsal, kültürel, ekonomik, siyasi ve sanatsal bir hareketedir; belirli bir dönemi ve hareketi işaret etmektedir. Aydınlanmacılık kavramı toplum felsefesi çerçevesinde kullanılmakta olup aynı zamanda burjuvazinin, metafizik-teolojik dünya görüşünden kurtularak mekanik dünya görüşüne geçişin sağlandığı entelektüel ve toplumsal hareketleri betimleyen özgün felsefi ve ideolojik bir kavramdır. Bu bağlamda kavramın genel olarak Aydınlanmacılık, özel de ise Aydınlanma şeklinde kullanımı uygun olacaktır.

Devamını Oku